Kırklareli’nin Göz Bebeği Kıyıköy

Paylaş
Doğal güzellikleriyle öne çıkan bir sahil kasabası arıyorsanız, Kırklareli’nin Vize ilçesindeki Kıyıköy’ü muhakkak ziyaret etmenizi tavsiye ederiz. Bilinen turistik rotalar üzerinde bulunmadığından, gerek doğası ve gerekse de tarihi mirası hemen hiç bozulmamış. Kıyıköy İstanbul’a sadece 2 saatlik mesafede bulunduğundan günübirlik geziler için de tercih edilebiliyor.

Denize çok yakın olması, yaz aylarında güneşlenip yüzebileceğiniz anlamına da geliyor. Belediye Plajı, Liman Plajı, Kaz Limanı ve Selvez Plajı, yaz boyunca sessiz ve sakin bir ortamda deniz tatili yapmak isteyenlere hitap ediyor. Kıyıköy; doğa meraklıları, fotoğraf tutkunları, balık avcıları, outdoor spor sevenler ve sandal sefası yapmak isteyenler için mükemmel bir seçenek olmayı kolayca başarıyor.

Yöre halkının geçim kaynağı, balıkçılık ve ormancılık. Nüfusu 5.000 kişinin altında olan bu kasabanın, aynı zamanda binlerce yıllık bir tarihi bulunuyor. Kıyıköy’e ilk yerleşenler Traklar. Antik çağlarda bu kasaba, Salmydessos ismiyle biliniyor. Traklar şarapları ile meşhur bir ulus, nitekim Kıyıköy de bu nedenle yüzyılı aşkın bir süre “Avrupa Şarap Yolu” olarak kullanılıyor. Bu küçük balıkçı kasabası, tarih boyunca Persler, İskitler, Medler ve Ceneviz Kolonilerine de ev sahipliği yapıyor. 1960’lı yıllara kadar Rumların yaşadığı Kıyıköy, bu nedenle çok kültürlü bir yapı gösteriyor ve her kültüre ait tarihi bir miras barındırıyor. Aslına bakarsanız koruyamadığı tek şey ismi; asıl adı Midye olmasına rağmen, 1940’lı yıllarda Adnan Menderes’in “burası denize çok yakın, buraya Kıyıköy diyelim” demesi üzerine bugünkü ismini kazanıyor.

Kıyıköy

Görmeniz Gereken Yerler

Kıyıköy Mağarası 


Şehir merkezine 2 kilometre uzaklıktaki bu mağaraya, Vize-Kıyıköy yolunu takip ederek ulaşılabiliyor. Burası bir kireçtaşı mağarası ve deniz seviyesinden 25 metre yukarıda bulunuyor. İçinden küçük bir yeraltı deresi geçen mağara, kırmızı kelebeklere ev sahipliği yapıyor ve etkileyici bir doğa harikası olarak ziyaret edilmeyi hak ediyor.

Kıyıköy

Kıyıköy Kalesi 


6. Yüzyılda İmparator Justinianus tarafından inşa ettirilen kale, sonradan Bizans İmparatorluğu’nun önemli sınır karakollarından biri olarak iki yüz yıl boyunca kullanılıyor. Surları 5 metre yüksekliğinde olan Kıyıköy Kalesi, Kazandere ve Pabuçdere arasındaki bir yamaçta yer alıyor. Kalenin etrafında, yine aynı dönemlerden kalan kule kalıntıları da görülebiliyor.

Kıyıköy

Kazandere ve Pabuçdere 


Kasabanın iki yanından geçerek Karadeniz’e dökülen bu dereler, doğal sit alanı olarak koruma altına alınmış bulunuyor. Bölgenin en popüler plajları da yine bu alanda yer alıyor. Alabalık, sazan ve kefal avcılığı yapılan derelerde sandal sefasına çıkmak, denemenizi muhakkak tavsiye ettiğimiz bir etkinlik.

Kıyıköy

Aya Nikola Manastırı


Dünyanın en eski taş manastırlarından olan Aya Nikola Manastırı devasa bir kaya parçasının içine oyulmuş. 6. yüzyıldaki Jüstinyen dönemine ait olan manastırın zemin katı kilise, bodrum katı ise ayazma olarak kullanılmış. İçinde ayrıca çok sayıda keşiş hücresi de bulunuyor. Tüm bu özellikleriyle birlikte Aya Nikola, Kıyıköy gezinizde mutlaka uğramanız gerek duraklardan biri.

Kıyıköy
İçeriğe emoji ile tepki verin
Editör’ün seçtikleri